24 bin liralık borç, evini kaybettirdi! Peki bu nasıl mümkün oldu? Avukatlardan konuya ilişkin açıklama

Ataşehir’de yaşayan emekli İbrahim Yürük 2019 yılında işlerinin kötüye gitmesiyle bankaya olan borçlarının bir kısmını maddi zorluklar nedeniyle ödeyemedi. Banka alacağını tahsil edemeyince borcu varlık yönetim şirketlerine devretti. 2019 yılında borçlu olduğu tutarın 24 bin TL olduğunu ifade eden Yürük, ilgili varlık şirketinin bu borca karşılık kendisinden 120 bin TL talep ettiğini, yaptığı taksitlendirme tekliflerininse kabul edilmediğini belirtti. Emekli maaşıyla geçindiğini ifade eden Yürük, “Peşin 50 bin TL teklif ettim, geri kalanı taksitle ödemek istedim. Ancak senet talep ettiler, aylık 10 bin TL’lik 9 senet. Benim maaşım o zaman 1000 liraydı, ödemem imkansızdı” dedi. Bu süreçte yaşadıkları evlerine haciz konuldu ve icra süreci başladı. Yürük, satış gerçekleşmeden önce icra müdürlüğüne başvurarak evin tek yaşadığı konut olduğunu belirtse de olumlu yanıt alamadığını söyledi. Kısa süre sonra evin satışa çıktığı ve tapu kaydının el değiştirdiği bildirildi.
Haberin Devamı
“2 MİLYON TL TEKLİF ETTİM, YİNE KABUL ETMEDİLER”
İbrahim Yürük, borcunun 2024 itibarıyla faizlerle birlikte 190 bin TL’ye yükseldiğini, ancak borcunu kapatmak için yaptığı yüksek meblağlı tekliflerin de şirket tarafından reddedildiğini iddia etti. Yürük “200 bin, 500 bin, hatta oğlumun arabasını satıp 2 milyon TL teklif ettim. Hiçbirini kabul etmediler. Tek söyledikleri ‘Evi istiyoruz’ oldu” şeklinde konuştu.
Tapuya giderek ev için aile konutu şerhi koydurduklarını ifade eden Yürük, buna rağmen daha sonra evin tapudan düştüğünü ve 15 gün içinde evi boşaltmalarını isteyen bir ihbarname aldıklarını söyledi. Tapudan ise “cebren alınmış” cevabını aldığını belirten Yürük, “Borcu ödemek istiyoruz ama kimse ödeme kabul etmiyor” dedi.
Haberin Devamı
“EVİMDE ANNEMİN BABAMIN EMEĞİ VAR”
İbrahim Yürük, eşiyle birlikte yaşadığı evin kendileri için tek yaşam alanı olduğunu belirterek, “Bu evde annemin, babamın emeği var. Yavrumun kokusu duruyor bu evde. Çok çaresiz kaldık” sözleriyle yaşadığı duygusal süreci anlatarak durumun çözülmesini ifade etti. (İHA)
‘7 GÜN İÇİNDE BORÇLU BORCA İTİRAZ ETMEZ İSE İCRA TAKİBİ KESİNLEŞİR’
Avukat Aylin Esra Eren, “İcra İflas Kanunu’na göre; borçluya alacaklı tarafından yapılan icra takibi icra müdürlüğünce borçluya tebliğ edilir, 7 gün içinde borçlu borca itiraz etmez ise icra takibi kesinleşir yani borçlu borcunu kabul etmiş sayılır. İcra takibi kesinleştikten sonra, alacaklı taraf haciz yoluna başvurur. Borçlunun varsa maaşı, taşınır veya taşınmaz malları, banka hesapları, posta çeki gibi varlıklarına haciz konulabilir.” dedi.
Ayrıca Eren şu ifadeleri kullandı: Ataşehir’de yaşanan olayda; alacaklı bankanın borçluya icra takibi yaptığını, borçlunun bu borca itiraz etmediğini, bankanın alacağını icra yolu ile tahsil edemediği için dosyayı varlık yönetim şirketine devir ettiğini anlıyoruz. Bu devir sürecine gelene kadar hukuken uzun yıllar geçmiş olduğunu varsayabiliriz. Olay anlatımında borçlunun birçok kez varlık yönetim şirketine borcunu ödeme teklifinde bulunduğunu fakat varlık yönetim şirketinin asıl dosya borcunun çok üstünde para ve hatta borçlunun evini açık arttırma usulü ile satın alma talebinde bulunduğunu görüyoruz. İcra İflas Kanunu madde 123’e istinaden; taşınmazlar satış talebinden 3 ay içerisinde icra dairesi tarafından açık artırma usülü ile satılır. İcra dosyasının geldiği aşama göz önüne alındığında icra yolu ile gerçekleştirilen satışın usule uygun fakat asıl borç miktarı göz önüne alındığında nispeten kötü niyetli olabileceği de düşünülebilir. Satıştan sonra tapuya gidilerek aile konutu şerhi konulması geç kalınmış bir uygulama olmuştur. Usule uygun yapılan satış sonrasında yeni malikin borçluya evi tahliye etmesi yönünde noterden gönderdiği ihtarname hukuka uygun fakat verilen 15 günlük süre hayatın olağan akışına uygun değildir. Tahliye için makul bir süre verilmesi gerekmektedir.
Haberin Devamı
‘BORÇLU EVİN SATIŞINI DURDURAMAZ’
Avukat Dilek Yüksel de konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi: Somut olayda borçlunun borcunu zamanında ödeyemediği ve faiz ve masrafların yükselerek borcun arttığı görülmektedir . Borçlunun bankaya borcuna teminat olarak tek bir evi bulunmaktadır Varlık yönetim şirketi de bu evin satışı suretiyle alacağını tahsil etmeye çalışmaktadır. Borçlu aile konutu ve meskeniyet iddialarında bulunuyor. Borçlu evinin aile konutu olduğunu tapuya beyan etmiştir. Evin üzerinde aile konutu şerhi olması cebri satışa engel değildir. Yani borçlu bu ev benim ailemle yaşadığım tek ev bu ev borcuma karşılık satılmasın diyemez. Nitekim Yargıtay kararları da bu yöndedir. İ.İ.K madde 82/1-12 deki Meskeniyet şikayetinde ise şöyle bir durum söz konusu ilgili kanun maddesinde “borçlunun haline münasip evi haczedilemez “ şeklinde düzenleme bulmuştur. Uygulamada borçlunun sosyal ve ekonomik durumu ailesinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak “ haline münasip ev” in belirlenmesi yoluna gidiliyor . Yani mahkeme borçlunun ailesinin durumuna ,sosyal ve ekonomik durumuna bakarak sen 4 milyonluk evde yaşayabilirsin bu evin fiyatı fazla şeklinde karar verebilir . Bu halde de borçlu evin satışını durduramaz.
Haber Kaynak : MILLIYET.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”